Şiir kokan adamları sevin.
Puslu yalnızlıkları olan
Anason kokusunu benimsemiş
Acıyı, sevmekle bütünleştirmiş adamları
Dokundukça boşluğuna
Orda kalandan memnun olan adamları
Ağlayan adamları sevin
Ağlayabilecek kadar sevenleri
Yarasından bir gazi nişalesi gibi gurur duyan adamları
Kirpiğinizden öpmek isteyen adamları sevin
Gözyaşınızı uzun ince parmaklarıyla silen
Boynunun girintisinde kalabileceğinizi hissettiren
Uykusuzluk çeken ruhunuzda bir rüya veren
Bir yağmur günü sizi bekleyen adamları sevin
Mağrur bakışlı biraz çekingen
Kendi mezarından başka bir mezarda gömülen
Viski şişesini kavradı yalpalayarak yürüyüşüne son vererek duvara yaslandı ve yere düştü.
Düşüşlerden oluşan bir hayatı çıkmaya çalışmak yorucu bir şey olsa gerekti. Nefes almayı unutur gibi içmeye başlamıştı. Hayat, yine aynı şekilde önünde duruyordu ne de olsa şuan görüşünü engelleyen bulanıklığı bir tarafa atarsak, düşünme diye geçirdi içinden.
Acıyı hissetmenin zevkini düşünürken, onu tanıdığını sananların yorumları geldi aklına. Evet, evet deliyim. Gülmeye başlamıştı. Gülerken bir damla yaş yüzüldü gözünden, şimdi birisi gelip dokunsa ağlayacaktı.Neyse ki insanlar çıkarlarına uymadığı sürece seni gelip rahatsız etmezlerdi ve sende ağlamazdın. Nefretle dolması gerekirken akçiğerlerinin kendine şaşırıyordu. Üzülmek garip bir şeydi. Boğazına takılan bir lokma gibi. Ne kadar uğraşırsan, uğraş gitmiyordu.