18 Mayıs 2013 Cumartesi
Yalnız
Beynim kurcalanıyor, düşüncelerim arasından sıyrılıp buraya varıyorum.
Issızlaşmış duygular arasından kalabalık zihinlere soru soruyor bakışlarım. Yine hangi denklemin çözüm aşamasındayım, bilemiyorum. Aslına bakarsan çözüm diye bir şey olduğundan bile şüpheliyim. Bir şeyi yalnız bırakarak çözüme ulaşmaya inanan insanların hayal güçlerini çok fazla zorladıklarını fark ediyorum. Yalnız kelimesini bile tek bırakmaya gönlüm el vermiyor açıkcası.
Yalnızlık, kalabalıktaki gürültünün dikkate alınmadan iç sesine kulak verilmiş; her insanın zaman zaman karşısına çıkıp, bünyesine enjekte ettiği bi uyuşturucu. Dünyamıza olan hislerimizi değiştiren, görme olayımızı bulanıklaştıran, umursamadan yaşamayı öğreten öğretmen. Hiçbirimiz yalnız olmaya mahkum edilmiş bir suçlu değiliz. Yalnızlığın ortasında veya sonunda iç dünyasında kendini suçlu ilan etse de bilincimiz, olayların ve diğer insanların seçimlerinden dolayı suçlu bulunmaz.
Yalnız bırakarak kimse sorunları aşamaz, çözümlere kavuşamaz gibi. Sanki sadece sonuçlar var, başlangıçlara nokta konulan.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder