1 Mayıs 2013 Çarşamba

İnsanlarımız


       


          Kader dediğimiz şey yaptığımız her şeyin bilinmesi midir ki ;Tanrı evlatlarına sonunu bildiği bir oyunu oynatsın? Yoksa yol ayrımlarında kendi yolunu bulurken cennetin ve cehennemin yol ayrımında durman mı? Hayatımızda soluk alan insanların bizim hayatımız için yaratılması mı ya da bizim onların hayatı için nefes almamız mı? Kararlarımız, vazgeçtiklerimiz doğrultusunda karşımıza çıkan insanlar mı bizi var eden? Durup düşünmemiz lazım, düşünüyorsak bir yerlerde olmamız; yapıyorsak yaşamamız lazım.

         Gözbebeklerimizde uzaklaştıkça küçülen ve yakınlaştıkça kendini sevdiren insanlar var. Hayatımızın bir kenarında bize iz bırakan ve seçimlerimizde önceliğimiz olanlar.
Tanıştığımıza memnun olduğumuz, memnun kalamadıklarımız var. Eh, tabii haliyle tanıştığımıza memnun olan ve memnun kalamayanlar. Şimdi nasıl bir sonuca ulaşabilir ki insan? Hayatımıza giren çoğu kişi bizim için bir iz bırakırken ve kaybolurken... Anlam ifade ederken ve umursamazken.
       
        Sinirleniyoruz, kızıyoruz, mutlu olmaya çalışıyoruz, gülüyoruz, ağlıyoruz ve bunlar bizim insanlarımız için, hayatımızda olan ve olmasını istediğimiz veya gitmesini istediğimiz. Bizim için doğru insanın yaratıldığından
emin değiliz; ama bazıları için doğru insan olabiliriz. Olayları akışına bıraktığımızda kaderimizi yaşamıyoruz sadece duruyoruz ya da karar verirken önceden yazılan bir şeyi gerçekleştirmiyoruz kendi hikayemizi kendi insanlarımızı biz yazmaya başlıyoruz.
Kelimeleri kullandığımızda cümlelere bağlıyoruz tıpkı insanlar gibi onları hayatımıza aldıkça biz oluyoruz.                


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder